4 Aralık 2011 Pazar

İncirli dede türbeside yıkıldı

Çocukluğumuzda akan Feriköy deresinin  iki tarafı toprak arazisinin üzerinde dut ağaçlarının hemen altındaydı türbesi..  kuş vurmaya yada elimize aldığımız içi yağ sürülmüş yarım ekmek reçelle piknik yapmaya olmadı top koşturmaya,misket oynamaya gittiğimiz ismi herzaman arnavutun bahçesi olarak geçen yerdeydi..

  Sonraları çok değişti arnavutun bahçesi önce tekstilciler geldi depolar,iş yerleri kurmaya girişildi..sonraları altına üstüne sağına soluna residanslar,milyon dolarlık konutlar yapılmaya başladı. Aynı mahallenin çocukları  top oynayınca su istemek için mahallede herhangi bir pencerenin camını çalma sıkıntısı olmayan suyu aldıktan sonra terli terli içmeyin diyede tatlı sert azar işiten bizler çocukluğumuzun sisleri arasından bakakaldık değişen Feriköye.
   Değerlerde değişti yetimi ,fakiri koruyan semtte yabancı gördüklerinde kime geldin sen  diye sorgulayan,racon bilen  mahalle abilerinden , eğitimsiz kültürsüz görgüsüz semt kabadayılarına geçiş sürecide hızlı oldu tabiki..

 2 katlı rum evleri,bahçeli türk evleri,ıhlamur,erik,dut kiraz ağaçlı ,gazoz kapaklı,çamurda çivi oynamalı,saklambaçlı kukalı komşuda pişer herkese düşer Feriköyünden endüstriyelleşmeye gökdelen kültürüne  bir kurban daha vermişiz son bir yaprak daha düşmüş.. (dahiliyede gökdelenlerin görüntüsünü bozduğu hariciyede içi boş sandukaların olduğu nedeniyle )

  İncirli dede türbesinide yıkmışlar.

Ne kaldıki geriye çocukluğumuzun Feriköy'ünden..

Hiç yorum yok: